1. İslam cihad adı altında gayri müslimlerin topraklarını ele geçirmeyi emretmez, sadece (a) savaşanlarla, (b) yurttan çıkaranlarla, (c) bunlara yardım ve yataklık edenlerle savaşmayı emreder.

2. Osmanlı, İran, Suudi Arabistan gibi Teokratik rejimlerin hataları İslam’ı bağlamaz. Çünkü Şeriat ile Teokrasi birbirinden farklıdır. İslam’da din devleti olamaz. 

3. Muhammed 6 yaşında bir kızla evlenmemiştir. Bu iddia sadece zayıf rivayetlere dayanır. Kuran’a göre (a) kişinin rızası olmadan ve (b) ailesinden kalan mirası yüklenecek yaşa gelene kadar evlenemez. Rivayetler Kuran ile çelişir, bu yüzden uydurmadır.

4. Kureyza Katliamı denilen ve 900 Yahudi’yi Muhammed’in öldürdüğü ileri sürülen hadise aslında hiç olmamıştır. Bu hadise ölü sayısından, hakem tutmadan, pek çok detaya kadar Roma Tarihi’ndeki “Masada Katliamı”nın uyarlanmış şeklidir. Böyle bir hadise aslında hiç gerçekleşmemiştir.

5. Huriler cennette erkeklere verilen kadınlar değildir. “Hur” kelimesi meallerde çok geçer, ancak gerçekte Kuran’da sadece 4 yerde vardır. Cennet kadınlarıyla karıştırıldığı için dikkat edilmemiştir. Cennetteki tek kadınlar dünyadan giden kadınlardır. Huriler hem kadın, hem de erkek için verilen hizmetçilerdir, nasıl yaratıldıklarını kimse bilemez.

6. Dinden çıkan İslam’da öldürülmez. Mezheplerin Kuran’a dayanmayan bu görüşü yanlıştır. Dinde zorlama yoktur, dinden çıkanın cezası olarak Kuran’da “lanetleme(dışlama)” ifadesinden başka bir ceza yoktur. 

7. Zina eden taşlanarak öldürülmez. Bu İsrailiyattan geçen bir uydurmadır. Kuran’a göre Zinanın cezası istisnasız olarak sadece sopa ve kınanma cezasıdır. Öldürme cezası Kuran’a değil, zayıf rivayetlere dayanır. Kuran ile çelişen rivayetlerin hükmü olamaz.

8. Kuran’da güneşin battığı yer söylenilerek çelişki meydana gelmemiştir. Çünkü güneşin balçıkta batması ile batıdan batması Arapça’da iki farklı kelime ile ifade edilir. Suda batmak “gark”, güneşin batması “garp”tır. Ayette ikincisi geçer.

9. Kuran’da yıldızın kaydığı ifadesi yoktur. Meallerde Şihab, Mesabih, Kevakib, Necm gibi kelimelerin hepsi yıldız olarak çevrildiği için karışıklık çıkmıştır. Asıl kayan Şihab’tır ve bu alev topudur. Mahiyetini ve ne kastedildiğini henüz bilmiyoruz. Ancak yıldız değildir. Yıldız Necm’dir, diğer kelimeler de “süs, kandil” gibi ışık saçan her şeye söylenebilen kelimelerdir.

10. Kuran’da dünyanın düz olduğu geçmez. Aksine kıyamet koptuğunda aynı anda birilerinin gece, birilerinin gündüzde olacağı ifade edilir. Bu da düz dünya profiline terstir, yuvarlak ve küre dünyayla uyumludur. 

11. Kafirleri bulduğunuz yerde öldürün gibi bir ifade Kuran’ın cümlesi eksiltilmiş ifadesidir. Tevbe suresinin ilk satırlarında bu emirlerin savaş suçlusu ve anlaşmayı bozmuş Mekkeliler için söylendiği geçer. Ayrıca her sizle savaşanla savaşın ayetinden sonra eğer teslim olurlarsa, savaşmazlarsa artık bir yol aranmaz.

12. İslam’ın “Allah” ismi Sümer Tanrısı El-İlah’tan gelmemiştir. Çünkü böyle bir ilah ismi yoktur. Ayrıca El-ilah kelimesi Arapça’da Allah ile farklı bir kelime de değildir. Türkçe’deki “Kabak’ı” ve “kabağı” gibi bir tarzdadır. Yine Sümer tanrısı “Sin” isminde Ay Tanrısı’ndan gelen “Yasin” diye sure olduğu iddia edilir, ancak bu da yalandır. Çünkü Arapça’da “ya Sin(ey Ay Tanrısı! manasında)” olması için “ye harfinin yanına elif” gelmesi gerekirdi. Bunlar İslam’ı Sümerler’e bağlama çabalarıdır. Ayrıca Camilerdeki “Ay” sembolü de İslam’a ait değil, İlk defa 1054’ta Ani Kalesi’nin fethi ile geçen Türk Kültürü’nden gelir. Tüm Ay Kültü-İslam ilişkisi iddiaları yalandır.

13. Kadının şahitliği erkeğinkine eşittir. Mezheplerin Kuran’a dayanmayan ve aksine Kuran’la çelişen görüşleri sorgulanmadan kabul edildiği için fark edilmemiştir. Kuran’da “iki kadın ve bir erkek” şahitlik etsin denmekte, ancak bunun “iki erkek” şahitliğine eşit olduğu söylenmemektedir. Bu detay genelde atlanır. Aksine Zina şahitliğinde karısı 4, kocası da 4 şahitlik eder. Yani Kadın-Erkek şahitlikleri eşittir.

14. Muhammed ayı yarmamıştır. Böyle bir mucize yoktur, Kuran’da da geçmez. Bir ayetteki “ay yarıldı” ifadesi buna delil gösterilir, halbuki bu Arap dilinde “her şey açığa çıktı” anlamına gelir. Kuran’da ısrarla Muhammed’e Kuran’dan başka mucize verilmediği ve verilmeyeceği geçer. Çünkü verilince de inanmayan yine inanmamaktadır. Geçmişte verilmesinin sebebi de insana “neden verilmedi” bahanesine sığınamamasını sağlamak olabilir, bilemeyiz. 

15. İslam’da Din dogmatik değildir. Sadece sorgulamadan inanmayı istemez. Aksine bunu reddeder, çünkü bu ZAN’dır. Kuran’da “zan” kelimesi defalarca geçer ve “zan gerçek değildir” der(10:36). Aksine delil aramaya sevk eder ve İslam’ı bir iddia olarak kabul etmelerini, bu iddianın doğruluğunu görmelerini bekler. İman etmek de aynı şekilde “emin olmak” kelimesi ile aynı kökten gelir, “inanmak” değildir.

16. Muhammed halasının kızını evlatlığından boşandırıp almamıştır. Hatta bizzat kendisi evlendirmiştir, isteseydi kendisi evlenirdi. Anlaşamamışlar ve boşanmışlar. Çünkü kadın asilzade, Zeyd ise bir eski köledir. Kadın eski kölenin eski eşi durumuna geçtiği için onu bizzat Muhammed sahiplenip almıştır. O zamanın şartlarında evlilik bir güvencedir. Muhammed fedakarlık göstermiştir, çünkü o zamanın adetinde “evlatlığın karısı kişiye haram”dır. Zevk için yapmış olma ihtimali bile yoktur. Çünkü toplumu karşısına alıp adetleri İslam’a göre değiştirmiştir.

17. Muhammed’in çok eşi ve zevk-i sefa dolu hayatı oldu iddiası da yalandır. Kendisi 25 yaşında 40 yaşında bir kadını aldı. 55 yaşına kadar tek eşli yaşadı. 61’inde de öldü. Aradaki yıllarda aldığı kadınlar dul ve yaşlı idi. Evliliğin anlamı bir bakıma kadının himaye edilmesiydi. Sadece Aişe ve bir iki orta yaşlı kadın yaşlı değildi. Cariyeler ise nikah olmadan evlenilemez. Belli süre sonra serbest kalan tutukluluk sürecinde ev hizmetçisinden başka bir şey değildir.

18. İslam’da kölelik yoktur. Bunu birçok kişi “köle” kelimesi geçtiği için var zannedebilir. Ancak Muhammed suresi 4. ayete göre her savaş esiri(köle-cariye) ya karşılıklı veya karşılıksız serbest kalacaktır. Yani her ihtimalde o sadece bir tutukludur, ölene kadar köle değildir. Bu yüzden İslam köleliği kaldırmıştır, tutukluluğa çevirmiştir. 

19. Çokeşlilik ilkeldir düşüncesi de yanlıştır. Çünkü savaşlarda sadece erkekler ölürken ciddi şekilde kadın nüfusu arttığında yalnız kalan kadın kitlesi zina etmeye yönelmekte ve çokeşliliği eleştirenlerin düşüncesinden çok daha kötü bir “gayri meşru çok eşlilik” meydana gelmektedir. Bu yüzden İslam tek eşliliği tavsiye etmesine rağmen, toplumsal denge için özel durumlarda çokeşliliğe kapı açmıştır. Tarihin hiçbir zamanında kadınlar azalmamıştır, savaşlarda hep erkekler azalmıştır. Bu yüzden sadece erkek için geçerlidir. Ayrıca geçmiş zamanları değil, şimdiyi de kapsar ve evrenseldir. Çünkü şimdi de savaş olursa, erkeklerin üçte biri ölürse kalan kadınlar (aksi halde) felakete sürüklenecektir.

20. Adem’in çocukları ensest ilişki ile evlenmişlerse bu gayri ahlakidir iddiası da yanlıştır. Çünkü toplumsal normatif değerler, toplumun yapısı ile ilişkilidir. 4 kişilik bir insan nüfusu varsa burada kültür, sosyete, sosyal kurallar, psikolojik zemin yoktur. Dolayısıyla şimdi oluşmuş olan kardeş algısı ve toplumsal riskleri o mikro toplumda yoktur. Bu yüzden ilk kardeşlerin istisna olmalarında bir yanlış olmamaktadır, çünkü yanlışı oluşturan kültürel normlar yoktur. İkincisi de neslin devamı için normların ötesinde bir ihtiyaç husule gelmiştir.